Akademik

Özelime Saygı

Tatil için konakladığımız otelde, bir babanın havuza girmek istemeyen çocuğunu(3,5)  bana anlatırken sanki çocuk orda yokmuş gibi bahsetmesi…

En çok tuhafıma giden durumlardan birisi de bu olmuştur.

Yanı başımızda bahsi geçen birey vardır, onun adına konuşulur, hatta belki başkasına bahsetmek istemeyeceği bir korkusudur bu. 

Ama babamız sağolsun herkes duyar.

Gayri ihtiyari, asla kötü niyet içermediğini bildiğim basit bir diyalog gibi görünebilir aslında. 

Ama bu basit diyalog, bahsedilen olumsuz davranışı şiddetle pekiştirir.

Nasıl mı? 

İşte çocuğun iç sesi:

  • Babam benim korkumu kabul etti ve o da yapamayacağıma artık inanıyor.
  • Bu korkumu tanımadığım insanlar bile bildiğine göre kimseye bir şey kanıtlamama gerek kalmadı. Artık daha da rahatladım.
  • Evet herkes havuza girebilir ama ben girmesem de olur nasılsa herkes bunun farkında.

Bu düşüncelerin yanında; zaten onun için duygusal ve özel olan bu korkusunun, kendisi de ortamda yokmuş gibi hiç tanımadığı bir yetişkine anlatılması bence başlı başına zaten bireyin (çocuğun) iradesini yok saymadır.

Bu gibi durumlarda belki biraz kaba görünse de yetişkinden daha çok çocukla sohbet etmeye başlarım. 

Çünkü bu onun ağzından dinlemem gereken bir konudur, eğer anlatmak isterse. 

Ve çoğunlukla;

Önce korkusunun nedenini anlamayı denerim. 

Acelesi olmadığını ve ne zaman isterse havuza girebileceğini,

Kimsenin onu zorlamaması gerektiğini

Bunun kendi kararı olacağından, 

Diğer insanların havuzda nasıl güvenliklerini sağladıklarından ve ona güvendiğimden bahsederim.

Ona küçük tüyolar vermeyi de ihmal etmem. 

Bunun yanında “Akran Öğrenme” de en etkili yöntemlerden birisidir.

Kendisiyle aynı yaşlarda olan ve havuza giren çocukları izlemek gibi…

Açıkçası ben bile bu kadarını beklemiyorum ama “Ben havuza giremem.” diyen Helin’in bir gün sonra babasının “Helin bugün havuza girdi.” müjdesini vermesi inanılmaz derecede mutluluk vericiydi.

Belki aklımızdan şu geçebilir “Aman havuza da girmeyiversin, bu kadar önemli mi şimdi bu konu?”

Ama burda asıl önemli olan havuz değil, Helin’in korkusu ile baş edebilme becerisidir, bir işi başarabileceği konusunda kendisine olan güveninin artması meselesidir. 
Sevgiyle Kalın…

Derya AMAÇ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir