• Akademik

    Covid Sürecinde 2. Sınıfa Geçmek…

    Covid salgını sürecinde maalesef dünya genelinde birçok öğrencinin eğitimi sekteye uğradı ve bu öğrencilerden bazıları, tam da okuma-yazma öğrenmeleri gereken dönemde, en temel eğitimlerini evden devam ettirmek durumunda kaldılar.

    Fakat öğretmenleri ve akranları ile belli bir disiplin içerisinde, yüz yüze ve temas halinde gerçekleşebilecek eğitim ile evdeki arasında ister istemez farklar oluştu.

    Velilerimizin çalışma hayatı ve çocukların kısıtlanan sosyal hayatı işi daha da zorlaştırdı.

    Bu süreçte sizlere nacizhana “Evde neler yapabiliriz?” ya da okullar açıldıktan sonra öğretmenler ciddi bir planlama ve eğitim sürecine girdiğinde “Çocuğumun eğitimine evden nasıl destek verebilirim?” in cevaplarına biraz bakalım.

    • Mutlaka bir planlama şart. Evde gün içerisinde çocuğumuzun yapması gerekenleri kendisiyle birlikte planlamalı ve uyması konusunda destek olmalıyız.
    • Planda ders başında bir defada geçirilen süre en fazla 35 dk olmalı.
    • Planlamada çocuğumuzu mutlu etecek etkinlik- oyunlara da yer vermeliyiz.
    • Fiziksel aktiviteler çocuklar için beslenme ve uyku kadar önemlidir. Yaşadığımız bölgede parklar kalabalık ise ev ortamında egzersiz, dans, çocuk yogası gibi aktivitelere yer verilebilir.
    • Günde 3-4 cümle dikte çalışması yapılabilir.
    • Bir sayfa da olsa mutlaka kitap okunup, üzerinde konuşulabilir. Okuduğunu anlama becerisi için bu çok önemlidir.
    • Anahtar sözcükler belirlenip, kısa hikayeler yazılabilir. 
    • Birbiri ile ilişkisiz kelimeler içeren tombala kutusu hazırlanıp, çekilen kelimeler ile cümle kurma oyunları oynanabilir.
    • Bunların yanında ailece kutu oyunları oynanabilir.
    • Film akşamları düzenlenip patlamış mısır eşliğinde, ailece çocuk filmleri izlenebilir.

    “Etkili bir planlama ilkokul seviyesindeki bir çocuğa nasıl yapılmalıdır?” o da bir sonraki yazımda.

    Sevgiyle Kalın

    Derya AMAÇ

  • Akademik

    Mekanik Okuma


    Çocuklarımız okuma-yazma öğrenimi sırasında önce sesleri tanır. Sesleri bir araya getirerek heceler oluştururlar ve ardından heceleri birleştirerek okumaya geçerler.

    İşte bu esnadaki okuma “mekanik okuma”dır.

    Zihin sesleri birleştirme ve doğru ifade etmeyle bir hayli meşguldür. Bunun doğal bir sonucu olarak da “okuduğunu anlama” becerisini devreye sokmak için biraz daha zamana ihtiyacımız vardır.

    Hiçbirimiz takılarak ilerleyen bir müziğin sözlerini doğru düzgün anlayamayız ya da melodisinde bir akış olmayacağından dinlemek rahatsızlık verici olabilir.

    Dolayısıyla okuma hızı arttığında, noktalama işaretlerinin doğru kullanımı ve vurgu-tonlama devreye girdiğinde; etkili bir okuma gerçekleştirilebilir.

    Fakat biz yine de en başından, her okumada okunan kelime ya da sayfa sayısı yerine “anlamlı okuma”ya odaklanalım.

    Okunan bir sayfa üzerine konuşup, keyif almaya çalışalım. Böylelikle “okuduğunu anlama” becerisinin ediminde daha hızlı bir dönüş alabiliriz.

    Sevgiyle Kalın

    Derya AMAÇ