• Akademik

    Sesli Okuma

    Özellikle ilkokul çağındaki çocukların okuduğunu anlama becerisinin ve fonolojik farkındalığın gelişimi için zaman zaman sesli okuma yapmaları gerekir. Bu gelişimi sağlayan en temel şey okuma esnasında çocuğun kendi sesini duyması yani “sesli okuma” yapmasıdır. 

    Kendi sesini duyan çocuk: 

    1. Okurken yaptığı hataları daha kolay fark eder.
    2. Okuma hızı ve akıcılığı ile ilgili öz denetim sağlayabilir.
    3. Okumada hızlanır.
    4. Kelime dağarcığını zenginleştirir.
    5. “Vurgu ve tonlamaya dikkat ederek okuma”konusunda kendisini geliştirebilir.
    6. Okuduğu metni aynı zamanda duyduğu için anlama becerisini olumlu yönde destekler.
    7. Dil (telaffuz) becerisinin gelişimini destekler. 

    İlkokul 1. ve 2. sınıfta çocukların birçoğu “okuduğunu anlama” becerisinin gelişiminde ve etkin bir okuma gerçekleştirebilme konusunda zorlanırlar. Bunun en büyük nedeni, okuma-yazma öğrenimi sırasında, okumanın ilk aşamada “mekanik” bir şekilde gerçekleşmesidir. Bkz. Mekanik Okuma

    Çocuk, çoğunlukla sembolleri seslendirir ve “anlama çabası” yalnızca akıcı bir şekilde okuyabilecek aşmaya geldiğinde gerçekten başlar. O nedenle 2. ve hatta 3. sınıf velilerimin bir kısmından şu sözleri duyarım. 

    -Hocam, okuyor ama anlamıyor. Özellikle matematik problemlerini çözerken anlamakta zorlanıyor. Anlasa çözecek…

    Derslerin en temeli “Türkçe”dir.

    Eğer birey okuduğunu anlamıyorsa becerilerini somut bir şekilde göstermekte zorlanır.

    Çocuklarımızın okuduğu metinleri anlamaları için ebeveynlere önerdiklerimizden birisi de çocukların “sesli okuma” yapmalarıdır. Okudukları metin üzerine sohbet etmeleri ve fikir alışverişinde bulunmalarıdır. Böylece okuma-anlama becerisi ile ilgili çocuk, büyük bir yol katetmiş olur. 

    Derya AMAÇ

  • Akademik

    Konuyu Bir Türlü Anlamıyor!

    İlkokul 2. Sınıfa yeni geçmiş olan öğrencimle matematik çalışıyoruz. Konu “Doğal Sayılar” ve öğrenciden beklenen bilişsel beceri ise;  belirtilen iki çokluğun bir diğerinden ne kadar az ya da fazla olduğunu işlem yaprak bulması.

    15 sayısı, 7 sayısından kaç fazladır?

    Sizin için çok basit değil mi? Hemen çıkarma işlemi yap ve aradaki farkı bul. 

    Ama çocuklar için durum o kadar basit değil maalesef. Her çocuğun gelişim hızı aynı olmamakla beraber kimi çocuk bu sorunun mantığını hızlı bir şekilde kavrarken, kimisi anlamak için o kadar uğraşmasına rağmen sanki ilk defa soruyu görüyormuş gibi bakmaya devam edebilir. Bu durum bize çocuğun zekası ile ilgili değil, bilişsel gelişimi ile ilgili bilgi verir.

    Nesneleri büyüklüklerine göre kıyaslama veya sıralama becerisi; ilkokulda (7-10 yaşları arasında) edinilir. Kimi çocuk 8 yaşını doldurmadan, kimisi de 9 yaşın içinde bu beceriye sahip olabilir. 

    Örnekle açıklamak gerekirse; eşit yürüme alıştırmaları deneyimine sahip iki bebekten biri yaşına girmeden yürürken, diğeri 13 aylıkken yürüyebilir. Bu tamamen bebeğin bilişsel anlamda hazır olmasıyla alakalı bir durumdur.

    Bkz. 👉🏼 Bilişsel Olgunluk

    Eğer ben 7 aylık bir bebeği yürütmeye çalışırsam ve bunu yapamadığı zaman zeki olup olmadığını sorgularsam; anormallik bende mi olur, bebeğimde mi? 

    İşte tam olarak da bahsettiğim durum, çocuğumuzun hayatının yalnızca bebeklik döneminde değil, ergenlik de dahil birçok döneminde söz konusudur.

    Bazen siz en iyi şekilde somutlaştırarak anlatsanız bile, çocuk bilişsel anlamda hazır değilse konuyu kavrayamayabilir.

    Peki ne yapmalı ?

    • Kendisinde bir sorun varmış gibi “Kaç defa anlattım, niye anlamıyorsun, dinlemiyor musun sen beni?” gibi söylemlerle güven kırıp, kötü hissettirmeyelim.
    • Karşımıza elbet çıkmaya devam edecek olan bu soruları somutlaştırarak, çocuğun aktif olmasını sağlayarak anlatmaya devam edelim.
    • Çocuğumuza zaman verelim ve ona güvenmekten lütfen vazgeçmeyelim.

    Sevgiler

    Derya AMAÇ

  • Akademik

    Parmakla Sayma

    Velilerim genelde çocuklarının zihinden ve pratik bir şekilde işlem yapmalarını bekler fakat bu becerinin edinilebilmesi için çocukların zamana ihtiyacı vardır.

    Piaget’e göre çocuklar bilişsel anlamda yaş aralıkları ile paralel olarak belli dönemlere ayrılır. 

    • Duyu Motor Dönem (0-2 yaş)
    • İşlem Öncesi Dönem (2-7 yaş)
    • Somut İşlemler Dönemi (7-11 yaş)
    • Soyut İşlemler Dönemi (11 yaş ve yukarısı)

    Yaş aralıklarından da görüldüğü üzere ilkokuldaki bir çocuk dört işlem öğrendiği esnada , somut işlemler dönemindedir. Çocuğun bu dönemde soyut düşünme ve zihinden işlem yeteneği yoktur. 

    Doğal olarak 3’ün üzerine 2 eklediğinde bunu gözleri ile somut bir şekilde, parmaklarını devreye sokarak görmek ister. 

    Biz öğretmenlerin sayma çubukları ya da fasulyeler kullanmamızın nedeni de budur.

    İlerleyen zamanlarda da bir matematik problemi çözerken bolca somut materyallerden faydalanır, mevsimlerin oluşumunu anlatırken pinpon topu vb. malzemeler kullanır, yönlerden bahsederken çocukların kendi bedenlerinden yola çıkmasını sağlarız. 

    “Somutlaştırma” ilkokul düzeyinde olan çocuklarımız için her şeydir. 

    Bu nedenle biz öğretmenler de sınıfta bunu sıkça yapar ve özellikle kavramakta zorlanan çocukların kendilerini de çözüme ortak ederek konunun daha iyi anlaşılmasını sağlarız.

    Yani çocuğumuz parmakla saydığı zaman endişe etmeyelim, kendilerini kötü hissettirmeyelim, korkmadan o minik parmakları ile işlem yapmalarını destekleyelim. 

    Zaman içerisinde bolca işlem yaparak bu durum ortadan kalkacak ve çocuklarımız zihinden işlemler yapmaya başlayacak, kendi yöntemlerini geliştirecektir.

    Yürüme ve konuşma becerileri her bebekte farklı aylarda gelişim gösterebileceği gibi bu tür beceriler de her çocukta daha önce veya sonra gelişebilir.

    Sevgiler

    Derya AMAÇ