• Akademik

    Fonolojik Farkındalık


    Çocuklarda, işitsel dikkat becerisi ile paralel olarak süreç içinde gelişim göstermesi beklenen bir beceridir. Birey duyduğu sesleri, sözcükten bağımsız olarak ayırt edebilir ve hecelerine ayırabilir. Bu farkındalık bilinçli bir konuşma, okuma ve anlamayı da beraberinde getirir. 

    Okuma-yazmayı söken her çocuğun maalesef “Fonolojik (sesbilgisel) farkındalığı vardır.” diyemeyiz.

    Bunu diyebilmek için çocuğun sözcükleri:

    1. Meydana getiren sesleri duyduğu sırada ayrıştırabilmesi
    2. Doğru telaffuz edebilmesi
    3. Hecelerine doğru bir şekilde ayırabilmesi
    4. Her bir sesi ifade ederek kodlayabilmesi (k-a-l-e-m) gerekmektedir.

    Okuma-yazma öğretimi sırasında henüz bu farkındalığı tam kazanmamış olan çocuklar, bazı sözcükleri ezbere okumaya çalışabilir ya da anlamlı bir okumaya henüz geçmemiş olabilir. Bu 

    Her konuda olduğu gibi bu konuda da çocukların doğru bir yönlendirme ve zamana ihtiyaçları vardır. 

    • Uyak ve ses tekrarı içeren şiirler, maniler, tekerlemeler okumak/dinlemek faydalı olacaktır.
    • Görseli ya da videosu verilmeyen ortam ya da canlı sesleri dinletilerek, çocuktan bu seslerin nereye ya da neye ait olduğunu bilmesi istenebilir. (Örn; şelale sesi, kafedeki ortam sesi ya da hayvan sesleri…)
    • Okuma-yazma öğretimi esnasında, ses ve heceler birleştirilerek ilerlenmeli ve aşama aşama gerçekleşmelidir. 
    • Ezbere okuma yapmaya çalışan çocuklarda; kelimenin tamamı yerine, sırasıyla heceler açılarak okuma çalışması yaptırılmalıdır.
    • Nesnelerin adları söylendikten sonra baştaki, sondaki, ortadaki (sesler) harfler çocuğa sorulabilir. 
    • Kelimelerin seslendirilmesinden sonra, ilk ya da son heceleri çocuğa sorulabilir. 

    Çocuğumuzun konuşmayı öğrendiği ilk yıllarda:

    1. Onunla bebek konuşması yapmamak (Ya şen ne kaday tatlışınnnn vb.)
    2. Eylemleri doğru sözcükleri ile ifade etmek (bıcı bıcı yerine duş almak, atta yerine dışarı çıkmak…) çok önemlidir. 

    Okul öncesi dönemde (0-6 yaş) çocukların birçoğu, bazı sözcükleri telaffuz etmekte zorlanabilir. Bu durum normaldir. 

    Çocuğu baskılamadan sözcüklerin doğru ifade edilişini göstermek yeterli olacaktır. 

    Fakat ilerleyen süreçlerde bu durum iyileşme göstermeden devam ediyorsa ve çocuk konuşurken hala bebek konuşması yapıyor ya da akranları veya yetişkinler söylediklerini anlamakta zorlanıyorsa bir uzmana danışmakta fayda vardır.

    Sevgiler

    Derya AMAÇ

  • Akademik

    Bebeğime Neden Kitap Okumalıyım

    1. Dil ve okuryazarlık becerileri birbiri ile ilişkili olup bebeklikten itibaren gelişim gösterir.
    2. İlk 3 sene dil gelişimi için kritik bir dönemdir. Özellikle bu süreci iyi değerlendirmek gerekir. Bu dönemde bebeklerin algıları çok açık ve öğrenme hızları yüksektir. Dil gelişimi ile ilgili, telaffuz, farkındalık, görsel okumaya, kitaplara olan ilgi, iletişim ve sözcük dağarcığının temellerinin atıldığı bir dönemdir.
    3. Çocuğunuzla sosyal etkileşim kurmanın bir yolu da ona kitap okumaktır. Çocuğunuzla ne kadar çok iletişim kurarsanız, bağınız o kadar kuvvetlenir ve birçok konuda çocuğunuzu daha iyi anlayıp, doğru yönlendirmelerde bulunabilirsiniz.
    4. İletişim becerilerini kuvvetlendirmiş olursunuz. Böylece kendini ifade ederken daha rahat ve öz güvenli bir birey olabilir
    5. Çocuğunuzu okula hazırlamış olursunuz. Öğrenmekten okumaya, okumaktan öğrenmeye kolay bir geçiş yapabilirler. Kitaplar ona daha yakın olur ve okumanın birçok bilginin kapılarını açan bir anahtar olduğunu bilerek okumaya-yazma öğrenimine daha ilgili olur.
    6. Etkin dinleme ve dikkat becerileri gelişir. Dinlerken sorular sorar ya da kendince sorgular. Her sorgulama yeni bir zihinsel şemayı da beraberinde getirir. Aslında çok basit gibi görünen bu kitaplarla çocuğunuzun karakterini şekillendirirsiniz.
    7. Kitaplardaki karakterler sayesinde çocuk kendisinin ve başkalarının duyguları anlamlandırmayı öğrenebilir. Beden dili, sözcükler, duygular arasında görsel okuma yaparak bağ kurar ve bunu gerçek hayatına yansıtarak empati yeteneğini geliştirir.
    8. Hikayelerden dersler çıkarabilir. Farklı deneyimleri görme şansı olur. Farklı hayatları, karakterleri, olayları, davranışların sonuçlarını, iyiyi, kötüyü, bazen her ikisini bir arada, bazen de tehlikeli ya da güvenli olanı görebilir. 
    9. Farklı bakış açıları kazandırır. Her hikaye, her karakterim gözünden farklı yansıtılır, işte empati ile kastedilen de bir bakıma budur. 
    10. TTT üçgeninden (tablet, televizyon, telefon) onu uzaklaştırır. Bazen bir karakter tv de izlemektense hayalinde kurgulamak daha keyiflidir. Bu nedenledir ki filmi çekilen hiçbir hikaye kitabı kadar etkileyici gelmez. Çünkü en güzel hikaye hayal gücümüzle yazdığımızdır.
    11. Hayal dünyası genişler ve hayal kurma becerisini arttırır. Bazen bitmeyen bir hikayeyi birlikte tamamlarsınız, ya da sonunu tahmin etmeye çalışırsınız. Belki resmi olmayan bir karakteri çocuğunuz zihninde çizer. 
    12. Eğlenceli vakit geçirir çünkü kitap okuma bazen bir dramaya (canlandırma) dönüşebilir. O sırada bir başkası olup, bambaşka bir hikayeye dahil olabilirsiniz. Emin olun bazen kendi hayatınızdan sıyrılıp çok uzaktaki bir masal köyünün kraliçesi olmak size de iyi gelecektir.
    13. Sakinleşmesine yardımcı olur çünkü kitaplar her insanı bulunduğu ortamdan başka bir yere götürme gücüne sahiptir. 
    14. Belki hayatında hiç görme şansı olmayacağı ülkeleri, iklimleri, hayvanları görme şansı olur. Sonuçta bir kutup kurdu görmek için hiçbir zaman erken değildir.
    15. Çünkü yapabilirsiniz.

    Sevgiler

    Derya Amaç